Sevginin elleri bağlıydı dün Çocuğunu sevmek, haramdı annelere Suçlu misali bırakılmış kenarda köşelerde Mahkum misali hapis törelere Hissiz putlardı aile büyükleri çatık kaşlarıyla Yasaklanmıştı çocuklar ayıplar - günahlarla Gölgede çiçek gibi Aydınlanmadan yüzleri Karanlığa büyüdü filizleri Sevginin elleri bağlıydı dün Çelimsiz ruhlarıyla o çocuklar, Büyük çatlamış elleriyle Kocaman oldular Çelimsiz ruhlarıyla o çocuklar Hep biraz çocuk kaldılar Yaşam gittikçe hızlanıyor Ve büyüdükçe insan Daha çok sızlanıyor Sevginin elleri yok bugün Çocuğunu sevmek uzak annelere Gömdüğümüzden beri çatık kaşlı hissiz putları Antika misali, sandıklar içinde Yaşanmadan hatırlanan Yasaklar, unutulmuş törelerde Ayıplar evvel zaman içinde Kalbur saman içinde bugün; Burası çalışan anneler diyarı Olmayan ülkede çocuklar Bilinmeyen zamanın, yokluğunu çeker Vakit yoktur artık onları sevmeye Masallar sandıklarda sararır Bugün koşmak yasaktır Düşmeden büyür çocuklar Soğuktur salıncaklar Çünkü demirdendir artık O zamanlar başlar yalnızlık Sevginin elleri yok bugün.
Şiir: Ece Naz İlkin
İlknur, derginin hazırlık sürecinde ne zaman bir yere Ece Naz yazacak olsa, Ecenaz şeklinde yazmıştır. Kendisi bunun birkolaylık olduğunu iddia etmektedir. Ece Naz okumayı öğrendiği günden itibaren bir defter tutmaktadır. Okumayı unutmadan önce ona başka bir defter almak boynumuzun borcu olmuştur. Ece Naz’ın Börk adında şirin mi şirin bir dobermanı vardır. Ece Naz çok güzel kabak graten yapar.
Bir Cevap Yazın