KARPUZ KABUĞU DENİZE DÜŞTÜ

Çok acayip bir milletiz doğrusu. Yazın geldiğini, çevre temizliği bilincimizin seviyesinin ayaklar altında olduğunu gösteren bu güzide cümleyle belirtiyoruz. Hele ki, bunu düzgün konuşmalarıyla övünen haber spikerleri söylemiyor mu? Yahu temizlik değil midir, yüzde yetmiş beşimizin inandığı dinin gereklerinden olan, biz değil miyiz işini gördükten sonra poposunu yıkayan ender ırklardan. Bu cümlenin mantığı nedir o halde. Tamam, yapan var, hatta bir de organik nasıl olsa, balıklar yer onu biter hemen diye bahane uyduruyorlar. (Yuh karpuz yiyen balık… Rakıda açayım mı abi?). Ama bunu milletimize mal etmeyelim lütfen.

• Bakmayın koruduğuma denizden nefret ederim ama yiğidi öldür hakkını yeme. İçinde yaşayan milyon tane canlı var. Adamlar gelip senin evine az yenmiş solucan atıyor mu hiç?

• Deniz börülcesi yiyenler var. Sorarım hangi kafadasınız siz?

• Bir de hani şöyle bir türkü var ya “bahçelerde börülce, oynar gelin görümce.” Bence Ajdar’ı suçlamadan bir dönüp aynaya baksak mı?

• Ama yine de severim o türküyü keyiflidir bir hayli. Ama “çikita muz”u ye hakkını yeme.

• Geçenlerde Ölüdeniz’e gittimdi. Baya güzel yerler, İngiliz kızları da fena değil. Ancak bende ve gittiğim arkadaşımda, fena halde özgüven problemi varmış bunu tecrübe ederek öğrenmiş
olduk.

• Tatile gittik depresyona girdik geri döndük. Son gün yaşadığımız olayda İngilizler’in beslenme alışkanlıklarını sorgulamamıza sebep oldu. Tabii İstanbul’dan davullarla zurnalarla uğurlandık biz. İngilizler’e Türk’ün gücünü gösterin nidalarıyla… Son güne kadar gözlem yapmakla geçirdik. Rakibimizi şöyle bir tarttık evvela. Döneceğimizin günün evveli de bir yüklenelim bakalım gol atabilecek miyiz dedik. Demez olaydık. İki sarışın İngiliz bayan ben diyeyim 1.70 sen de 1.75 cm, gayet olgun hoş vs. bize kaş göz yapmaktalardı. Dolayısıyla bize sadece boş kaleye gol atmak kalıyordu. Ta ki yaşlarını sorana kadar. “Nearly thirteen” cevabı bizi mahvetti. İngiliz kalecileri çok başkadır zaten. Çok iyidir onlar Şımaykıl olsun Simın olsun. Bizim yüzde yüzlük gol pozisyonu da kaleciye takılmış oldu. Ne yedin kızım sen böyle demek istedim ama artık hiç gerek yoktu.

• Ama yine de siz bize bakmayın. Emin olun ki, Türkler’in ismini kara çıkartmayan bir grup var orada. Onlar yirmi dört saat İngiliz bayanları nasıl memnun etsek diye kafa yoruyorlar. Bu turistler kesin seneye de gelir, onlar böyle turizm elçiliği yapmaya devam ettiği müddetçe.

• Bu derginin en zengin okurlarından Sn. Yıldırım Demirören ya Quaresma’yı getir ya da beni benimle bırak giderken.

• Karpuz kabuğu denize düştü ne yaa?

Steve Gerard Gerard, he pases ball forty yard, he’s big and fucking hard, Steve Gerard…” sözlerini, Que sera sera melodisiyle söylediğiniz zaman Liverpool taraftarlarının Gerard için yaptıkları şarkı çıkıyor ortaya. Bizim tatil bölgesinin gözde parçası… Alper yazının görseli için karpuz yiyen balığın süper olacağını iddia etmiştir. Oysa bikinili İngiliz turistlerin daha şahane duracağını iddia eden drajeler de mevcuttur… Yazlık Draje’nin hiçbir çıplaklık öğesi içermemesine içerleyen Mark Town’un bu sayı pas geçtiği de iddialar arasındadır…

Yazı: Alper Günay

İllüstrasyon: Erdinç Yücel

İlk yorum yapan olun

Bir Cevap Yazın