PRATİK OYUN TARİFLERİ: Âşk Karın Doyurmaz Oyunu

İllüstrasyon: Birkan Can Evirgen

Oyunumuz, erkek ortaokul bebesinin kız ortaokul bebesini görmesi ile başlar. Bu karşılaşma sonucunda erkek çocuk, adına platonik âşk dediğimiz tehlikeli hastalığa yakalanır. Hastalığın bulaşıcı özellik kazanması halinde “platonik” sıfatı ortadan kalkmaktadır. Ancak oyunumuzun kuralları gereği hastalık bulaşıcı olmamalıdır.

Mâşuğun evinin karşısındaki mahalle bakkalı âşığın evine de yakın olmalıdır. Bu durumda kimi oyuncular günün her dakkasını bakkalda geçirerek kuralları ihlal edecek olursa bu, diskalifiye nedeni sayılacaktır.

Âşık mâşuğu her görüşünde dizleri titreyip bütün vücudu ter içinde kaldığı için måşuğun duruma uyanmasından tırsacaktır. Bu nedenle de caddeye her çıkışında caddeyi boydan boya radarla taramalı ve eğer mâşuk oralardaysa yolunu değiştirip uzaktaki mahalle bakkalına voltalamalıdır. Bütün gününü måşukla karşılaşma hayalleri kurarak geçiren åşığın bu tutumu rasyonaliteye aykırı fakat oyunumuzun kurallarına uygundur.

Uzaktaki bakkal yalnızca uzakta değil, aynı zamanda mâşuğun evi ile aynı cadde üzerindedir. Bu durumda oraya ulaşmak için söz konusu cadde kullanılmamalı, ara sokaklara sapılmalıdır. Ara sokaklar, lağım deresinin üzerindeki sallanan tahta köprüler, azgın sokak köpekleri ve geveze okul arkadaşları birer birer aşılarak uzaktaki bakkala ulaşılır. Dönüşte de aynı güzergah takip edileceğinden adrenalin hep tavanda seyredecektir. Ekmekten alınan kalori, aşılan tehlikeli sokaklarda harcanan enerjiyi karşılamayacağından; âşık ilerleyen yıllarda da obeziteye karşı bağışıklık kazanacak, hatta kaşeksiden muzdarip bir hayat sürdürecektir.

Eğer âşık ilerleyen yıllarda “devrimci yaşam”ı seçecek olursa bu oyunumuzun çok faydasını görecek ve aç biilaç sokaklarda dolaşmaktan yorulmamayı çoktan öğrenmiş olacaktır.

Oyunun kaybedeni yakındaki bakkal, kazananı ise uzaktaki bakkal olacaktır. Mâşuk her şeyden habersiz hayatına devam edecek; âşık ise çektiği onca azabı er geç unutacak ve yıllar boyu anlatacak bir hikayeye sahip olacaktır.

Yazı: Erdinç Yücel

İllüstrasyon: Birkan Can Evirgen

Yazarımızın ortaokul yıllarında yaşadığı gönül maceralarından bazıları sansasyonel magazin haberleri olarak gündeme bomba gibi düşebilirdi. Ne mutlu ki o günlerde paparazzi kurumu bugünkü kadar gelişkin değildi ve yazarımızın Julliet Binoche, Nasstasja Kinski gibi isimlerle yaşadığı aşk maceraları magazin malzemesi haline getirilemedi. Milla Jovovich’le Mavi Göl’e Dönüş filminden sonra başlayan düzeyli platonik ilişkisi ise hala sürmektedir.

İlk yorum yapan olun

Bir Cevap Yazın