ÇADIR HAYAL…

İllüstrasyon: Demet Özge Aykan

– Günaydın. Hava ne kadar güzel bugün değil mi?

– Size de günaydın. Ama n’olur peşimi bırakın artık! Takip etmekten usanmadınız mı?

– Ama kalbimi kırıyorsunuz…

– Kırmıyorum. Düzgünce söylüyorum; gidin artık… Gidin… Lütfen…

– Sevgi hayranlık da barındırır. Engel olamıyorum kendime. Kızmayın lütfen. Gidiyorum tamam…

– Hey! Durun biraz. Her yeriniz ahşap ama elleriniz değil… Neden?

– Onlar bezden. Benim tercihim böyle. Sizinkiler ahşap mı? Bakayım?

– Dokunmayın bana!

– Özür dilerim… Hoşçakalın…

– Bekleyin. Elleriniz ne de güzelmiş. Kırılmaz onlar. Dokunabilir miyim? Hiç böyle el görmemiştim.

– Sevgi hayranlık da barındırır hanımefendi. Gidiyorum. Bir daha sizi rahatsız etmem…

***

– Sevgi, bırak şu kuklaları bi kenara. Yine başlama ne olur.

– Rahat bırak beni!

– Biliyorsun elimde değil… Seni rahat bırakabilmeyi inan senden çok isterdim.

– Özlem, ne garip di mi? Hani çok iyi arkadaşlar bu cümleyi kurarlar ya; “birbirimizi hiç bırakmayacağız” diye, biz istesek de istemesek de böyle bir arada olacağız.

– Evet, sevgi. Ölsek daha mı iyiydi dersin?

– Beni rahat bırak demiştim sana Özlem! Git artık defol buradan. Nefesini hissetmek bile öldürüyor beni!!

– Sevgi… Ne olur yapma. Ne güzel geçmişti bu durum hani? Hep o kuklalar yüzünden. Kim verdi ki sana onları? Hangi cehennemden geldiler?

– …

– Tamam. Of… ağlama… Yok, böyle olmayacak. Anneme yarın durumu anlatıyorum ve doktora gidiyoruz artık. Aynı bedeni paylaşıyoruz, keşke tek bir beyni de paylaşsaydık ve o beyin benimkisi olsaydı; sağlıklı olanı. Hep o kuklalar yüzünden! Hep…

***

Canım kuklalarım. Gelin buraya. Kimse sizi sevmiyor fakat ikinizi de yok saymayacağım. Siz hayat veriyorsunuz bana. Kadın ve erkek. Hastayım evet, zaman zaman da farkına varabiliyorum. Özlem bunu biliyor, anneme de yakında söyler kesin. Özlem biliyor… ha ha ha. Özlem nasıl bilmez ki zaten? Dünyada eşsiz sayılabilecek varlıklardanız, ne hoş!!! Bir bedeni paylaşmak… Tanrım! Neden bizi böyle yarattın? Neden sürekli onu bir göz kırpış uzaklığı ötemde görmek zorundayım? Tüm bunları bir kenara attım, neden hasta olmak zorundayım? Neden beynim normal bir insanınki gibi çalışmıyor? “zavallı aptal! Sen normal bir insan mısın ki beynin de normal çalışsın!?” Yanımda bir baş yetmiyormuş gibi iki tane de ayrı karakterim var. Dünya bana zaten boğum boğum gelirken, bu iki ceza da neyin nesi?

Güzel kuklalarım! Sizi asla bırakmayacağım. Kimse bilmiyor aslında sizlerle ruhumu rahatlattığımı. Hiç kimse düşünmüyor bu kızın neden kuklaları var diye. Kimse de bilemez! Bilemezsiniz! Ancak “deli” damgasını yapıştırmayı seversiniz! Bırakın siz onları kuklalarım, hayatımı az da olsa yaşanır hale getirmeye devam edin… yalvarırım… gülmeyi öğretin bana hadi! Hayatla dalga geçebilmeyi!

***

– Hanımefendi? Bugün ne kadar da güzelsiniz!

– Artık kavga etmemeye karar verdim sizle iyi anlaşacağım bayım. Gelin, buyrun koluma girin ve yürüyelim.

– …

– Ne o? Şaşırdınız mı? Elleriniz bezden. Ve sadece bir tane beyniniz var, o da bana ait!

– Sevgilim! Bırakın da o güzel ellerinizi öpeyim. Korkmayın benimkiler bezden diye sizinkileri hor göreceğimi… Alın bu başımı da isterseniz, sizin olsun tamamen. Alın, evet. Ancak sizinkinin yanında yaşayabilir çünkü. Bir bedende iki baş oluruz. Bir sapta iki buğday gibi yani… Ne büyük sevgi… Ne büyük…

***

– Özlem?

– Biz aslında bir yaratık mıyız?

– ….

Yazı ve İllüstrasyon: Demet Özge Aykan

Özge'nin kuklası Haydar uzun zamandır ortalarda görünmüyordu… Özge'nin yavrusu kedi Nar ise ayak kovalıyor ve oje koklamak için çıldırıyordu… Ne kâbus! Nar’ı besleyip büyütmeye çalışan anneler Nezihe ve Özge de, yavrularının boğazından bir gıdım ekmek geçsin diye, birer hediye alabilsinler diye, İddia oynamaya dışarı çıktılar… İddiadan hiç para kazanamadılar… Anne Özge, Nar’a ojeli tırnaklı oyuncak ayak alacaktı! Nalamadılar… O sırada kapı çaldı… Yıllar süren sessizliğin ardından Haydar çıkageldi… Ortaoyunlardan kazandığı paralarla Nar’a sevimli bir nayak almıştı… Nar çok sevindi… Çünkü bu nayak nojeliydi! Ve kokuyordu…
İllüstrasyon: Demet Özge Aykan

İlk yorum yapan olun

Bir Cevap Yazın